Kum terapisi, özellikle çocuklarla çalışılırken kullanılan bir oyun terapisi tekniğidir. 2 yaşından büyük tüm bireylerle (ergenler, yetişkinlik, çiftler ve aileler) çalışırken kullanılabilir. Kum terapisi, bireye kendi sosyal gerçekliğini ve iç dünyasını yansıtabileceği ve onarabileceği bir ‘kumdan dünya’ yaratma olanağı verir. Araştırmalar, kum oyunu terapisinin çocuklardaki duygusal ve ilişkisel zorlukların çözümü ile travmaların tedavisinde olumlu sonuçlar yarattığını gösterir.
Kum terapisinin tarihçesine bakıldığında iki isim göze çarpar: Margaret Lowenfeld ve Dora Kalff. Kalff, Lowenfeld’in ‘Dünya Tekniği’ çalışmasıyla, Klein’in çocuk terapisinde – daha kolay çağrışımlar uyandırması nedeniyle- kullandığı minik figürler uygulamasını sentezler. Ve süreç içinde gelişen bu tekniğe ‘kum oyunu’ (sandplay) adını verir.
Kum, minik nesneler, su ve kum tepsisi veya kum masasıdır. Bu kum tepsisi, terapi odasının minyatür hali olarak düşünülebilir; çocuğa zemini olan ve güvenilir sınırlarla çevrili bir kapsa(n)ma alanı sağlar.
Çocuğun kendi iç dünyasıyla iletişim kurmasını kolaylaştırır ve hızlandırır. Böylece kum, hem yumuşak ve kinetik yapısıyla sakinleştirici ve duyusal bir uyaran olur, hem de çocuğu söze dökemediklerini üç boyutlu olarak ifade etmesi konusunda teşvik eder.
Oyuncakların küçüklüğü ve çeşitliliği, bu dilin kullanımını kolaylaştırır. Çocuk kum alanını yapılandırdıktan sonra figürleri oynatarak konuşturur ve oyuncaklar oyunun dili olur.
Böylece içindeki kaosu ve tolere edilemeyen duyguları herhangi birine zarar vermeden deneyimlemiş olur. Weinrib, bu sürece ‘iyileşme’ adını verir. Zaman içinde çocuk kaosu oluşturan parçaların ne anlama geldiğini anlatmaya başlar ve çözümler üretir. Çocuğun davranışlarının ve duygularının daha fazla farkında olduğu bu sürece ‘bilincin genişlemesi’ veya ‘kişisel büyüme’ denir.
Çocuk kum tepsisindeki nesneler üzerinde kontrol kazandığında ve oluşan problemlere çözümler getirebildiğini gördüğünde, kendine güveni gelişecek ve kendiliği güçlenecektir.
Çocuğun kumu veya oyuncakları bıraktığı şekilde bulamaması üzerinden kardeş kıskançlığı, dış dünyayı kontrol etme, çıkan duyguları düzenleyebilme konuları sıklıkla çalışılmaktadır.
Terapist bazen oyunu anlamaya yönelik ucu açık sorular sorar: “Bu sahnede neler oluyor?”, “Buradaki kişileri tanıtır mısın? ” gibi. Buna karşın çoğunlukla çocuğu gözlemler; çocuğu, figür tercihlerini, çocukla-kum arasındaki etkileşimi izler. Bu durum, kum terapisindeki terapötik mesafenin korunması açısından oldukça önemlidir.
Merkezimizde kum terapisi, çocuklarla oyun terapisinin bir parçası olarak uygulanmaktadır. Özellikle de ailede kayıpların olduğu, takıntıları olan veya çok çekingen çocuklarla etkili bir terapi yöntemidir.
Copyright © 2021 Tüm hakları saklıdır. Web Tasarım Ajansı